Türkiye’de birçok doğal güzellik vardır. Doğal güzelliklerimiz zaman içerisinde bazı değişimlere uğrasa da güzellikleri ile birçok kişinin ilgisini çekmiştir. Bu güzelliklerden bazılarını size tanıtmak isterim.
KAPADOKYA:
Peri bacaları ülkemizin Nevşehir ilinin Ürgüp ilçe sınırlarının içerisinde bulunmaktadır. Peri bacaları Kapadokya’yı özel bir coğrafya yapmaktadır. Jeolojik zamanlarda aktif volkanlar ile oluşan peri bacaları her yıl binlerce yerli ve yabancı turist kabul etmektedir. Kapadokya peri bacalarında çok sayıda yerleşim yeri bulunur. Yüzyıllar önce bu yapılarda pek çok medeniyet ve topluluk varlıklarını sürdürmüşlerdir. Günümüzde ise peri bacaları turizm bölgesi olmuştur. Özellikle balon turları ile birçok insanın merak ettiği ve ziyaret ettiği yerlerden birisidir.
MANAVGAT ŞELALESİ:
Batı Torosların doğu yamaçlarından doğarak Sorgun bölgesindeki boğazdan Akdeniz’e karışan ve büyük yeraltı sularından beslenen 93 km uzunluğundaki Manavgat Nehri, yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki falezlerden dökülen Manavgat Şelalesini oluşturur. Birçok balık ve kuş türüne (alabalık, sazan, kefal, levrek, karabalık, sutavuğu, ördek, kaz, yalıçapkını, değişik türlerde balıkçıllar, martılar vb.) ev sahipliği yapan Manavgat Nehri, söğüt, çınar, kavak, dut, karacaağaç gibi birçok ağaç türü ve zengin bir bitki çeşitliliğine de sahiptir. Ayrıca, tüm bu doğal güzelliklerin içinde macera yaşamaya imkan veren nehrin, belirli etaplarında rafting ve kano gibi çeşitli doğa sporları yapılabilmektedir.
PAMUKKALE:
Pamukkale Travertenleri, kaynak sulardan ve traverten teraslı tepelerden meydana geliyor. Çökelez Dağının eteklerinde yer alan ve ovadan 100–150 metre yükseklikte uzanan bu terasta yaklaşık 6 km uzaklıkta Pamukkale’yi var eden, travertenlerin oluşumunu sağlayan termal kaynaklar yer alıyor. Travertenler Kadı Deresi yakınındaki Domuzçukuru adı verilen alandan başlayarak kuzeydeki Nekropol’ün son mezarının yanından akan Çaltık Deresine kadar uzanıyor. 50 metre yüksekliğinde yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 250–600 metre genişliğindeki bu travertenlerin oluşumunu termal sular sağlıyor.
KELEBEKLER VADİSİ:
Muğla’nın Fethiye ilçesinden başlayıp Antalya’ya kadar uzanan yaklaşık 500 kilometre uzunluğundaki ünlü Likya Yolu üzerinde bulunan 86.000 kilometrekare alan üzerine yayılmış Kelebekler Vadisi el değmemiş eşsiz güzellikleri ile her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Kelebekler Vadisi aralarında endemik turuncu, siyah ve beyaz kaplan kelebeği de bulunan 100’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapıyor. Faralya mahallesinden doğan akarsu yaklaşık 50 metre yükseklikteki şelaleden akar ve Kelebekler Vadisi’nden geçerek Akdeniz’e ulaşıyor. Kelebekler Vadisi yalnızca 1 Mart ve 1 Kasım tarihleri arasında turizme açıktır. Kelebekler Vadisi’nde bulunan işletmenin bilgisi dışında vadiye ulaşım ve vadide konaklama mümkün değildir.
NEMRUT DAĞI:
Adıyaman‘ın Kahta ilçesinde konumlanan Nemrut Dağı 2150 metre yüksekliğinde. Dağın yamaçlarında, zamanın Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından, tanrılara ve atalarına minnettarlığını sunmak için inşa ettirdiği mezarı ve anıtsal heykeller bulunuyor. Bu kalıntılara Nemrut Dağı’nın büyüleyici manzarası eklenince ortaya bir şaheser çıkıyor.
ABANT GÖLÜ:
Bolu’nun 34 kilometre güneybatısında Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater ve birikinti gölüdür. Park alanında yükseklikleri 1400 metreden 1700 metreye kadar birçok tepe bulunmaktadır. Abant Gölü yılın her ayında büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Abant, hem günübirlik gezip görmek hem de konaklamak amacıyla tercih edilen çok popüler bir tatil merkezidir. Alanı 127 hektar olan gölün denizden yüksekliği 1328 metredir. Yeraltı suları ile beslenir. Derinliği 18 metredir. Abant Gölü ve çevresinin bitki zenginliği, büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip olması nedeniyle alanın 1196,5 hektarlık bölümü 1988 yılında “Tabiat Parkı” olarak koruma altına alınmıştır. Abant Gölü çevresi flora ve fauna bakımından çok zengindir.
MANYAS KUŞ CENNETİ:
Türkiye’nin doğal güzellikleri arasında yer alan, Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yer alan Kuş Cenneti Milli Parkı diğer adıyla Manyas Kuş Cenneti pek çok kişinin ziyaretine açık olan bir yerdir. 1959 yılında milli park ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 24.047 hektardır. İlk önce orman rejimi içerisine alınmış daha sonra milli park statüsü verilmiştir. Yaklaşık 3 metre derinliğine sahip göl, sığ bir yapıda olmasının yanı sıra tatlı su gölüdür. Suyun sürekli bulanık olma özelliği koloidal kil içermesinden kaynaklanmaktadır. Dipte yaşayan canlılar için müsait bir ortam oluşturması, yaban yaşamın gelişmesine olanak sağlamıştır. Manyas denince akla ilk gelen kuş cenneti, sulak yerlerin ve kuşların bu bölge ile anılmasına imkân vermiştir. Birçok kuş topluluğuna ev sahipliği yapmasından dolayı, milli park özelliği kazanmıştır.
VAN GÖLÜ:
Van Gölü veya yöresel adıyla Van Denizi, Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan volkanik bir göldür. Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü’nün yüzölçümü 3.713 km²’dir. Van Gölü hem atlısu hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Gölün doğu bölümünde dört ada vardır.
Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir. Göl üzerinde feribotlarla Tatvan-Van demiryolu bağlantısı sağlanmakta; aynı zamanda bu demiryolu, İstanbul-Tahran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır.
CENNET VE CEHENNEM OBRUKLARI:
Mersin’in Silifke ilçesinde konumlanan Cennet ve Cehennem Obrukları görenleri hayret düşürüyor. Doğanın nelere kadir olduğunun canlı kanıtı olan bu obruklar, yeraltı sularının oluşturduğu erozyon sonucu meydana gelmiş. Suyun destekleyici kütle zamanla aşındırmasıyla tavan çöker ve obruk meydana gelir. 70 metre derinliğindeki Cennet Obruğu’nda ilerledikçe bir mağara ve mağaranın girişinde de ufak bir kilise karşımıza çıkıyor. Kilisenin giriş kapısında 4 satırlık bir kitabe yazılı. Kitabenin incelenmesiyle kilisenin 5. Yüzyılda Paulus adında dindar bir kişinin Meryem Ana’ya ithafken inşa ettirdiği anlaşılıyor. Cennet Obruğu’na 452 basamaktan oluşan taş bir merdiven sayesinde iniliyor. Derinliği 128 metre olan Cehennem Obruğu da tıpkı Cennet Obruğu gibi meydana gelmiş olup, hemen 75 km kuzeyinde konumlanıyor. Kenarları içbükey olmasından kaynaklı olarak obruğa iniş gerçekleştirilemiyor. Efsaneye göre Zeus, ağzından alev çıkartan yüz başlı ejderha Typhon’u burada gerçekleştirilen bir dövüşte alt eder. Typhon’u Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek göndermeden önce bir süre Cehennem çukurunda hapsettiği rivayet edilir.
IHLARA VADİSİ:
Türkiye’nin gizli geçidi olan Ihlara Vadisi’nin oluşumuyla ilgili birkaç hikaye anlatılır. Bunlardan biri de, Hasandağı’nın aktif hale geçmesiyle lavlar, bölgede volkanik bir tabaka oluşturmuş. Zaman içerisinde oluşan bu tabaka, çevresel faktörler sebebiyle aşınır. Buna ek olarak, Melendiz Çayı da kanyon vadinin altını oyarak kendisine yol açar. Vadide oluşan derinlikler yer yer 10 metreye kadar ulaşıyor. Aksaray‘daki Ihlara Vadisi doğanın bir şaheseri olmakla birlikte tarihsel değere de sahip bir bölge. Zamanında vadi içerisinde çok sayıda kilise olsa da yalnızca 14 tanesi günümüze kadar ulaşmayı başarabilmiş. 10 tanesi de halen canlılığını koruyor. Ihlara Vadisi’nde yer alan kiliselerin hikayeleri 6. Yüzyıla dayanıyor. Hatta Saint George Kilisesi, ilk günkü ihtişamıyla vadide yükseliyor. Kilisedeki süslemelerde, Selçuklu Sultanı’na ait olduğu düşünülen elbise resimleri kullanılması, kilisenin yapımında Türkler’in de yardım ettiği kanısını ortaya çıkartıyor. 11. Yüzyıla kadar kiliselerin inşasına devam edilse de Selçukluların bölgeyi ele geçirmesiyle inşaatlar durdurulmuş Ancak, hali hazırda tamamlanmış kiliselerde Hristiyan halk ibadetlerini yerine getirmeye devam etmiş. 1924’te ise kiliseler ibadete kapatılmış.
GÖKPINAR GÖLÜ:
Doğal Akvaryum olarak da adlandırılan Gökpınar Gölü, Sivas‘ın Gürün ilçesinde yer alıyor. Türkiye’nin saklı kalmış köşelerinden olan Gökpınar Gölü’nde mavinin ve yeşilin tüm tonlarına rastlayabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında, 15 metre derinlikte yüzen balıkları dahi görebilirsiniz. Gölün neredeyse her yerinde sıcak kaynak sular bulunduğu için özellikle kış aylarında beyaz tabaka her yeri örttüğünde üzerinden buharlar tüten bir havuz görünümü alıyor.
UZUNGÖL:
Uzungöl, Türkiye’nin yağmur ormanlarının yer aldığı Soğanlı ile Kaçkar Sıradağları’nın birleşim noktasında yer alıyor. İçerideki göl ise yamaçlardan düşen kayaların Haldizen deresini tıkamasıyla meydana gelmiş. Bu bölgenin diğer bir özelliği de yerkürenin, ılıman bölgede yer alan en yaşlı ormanlarına ev sahipliği yapması. Bolca yağış alan bölge, ılıman iklimi sayesinde de her mevsim yemyeşil kalır.
ELİF SEÇKİN 7/B 890
BK SOSYAL MEDYA KULÜBÜ
KAYNAKÇA
https://www.milliyet.com.tr/tatil/peri-bacalari-nerede-hangi-ildedir-peri-bacalarina-nasil-gidilir-6266474
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/manavgat-selalesi
https://yoldaolmak.com/pamukkale-travertenleri.html#:~:text=Pamukkale%20travertenleri%2C%20400%20bin%20y%C4%B1l,sular%C4%B1n%20olu%C5%9Fturdu%C4%9Fu%20bir%20g%C3%B6rsel%20%C5%9F%C3%B6len.&text=Pamukkale'de%201000%20y%C4%B1ld%C4%B1r%20kapl%C4%B1ca,suyundan%20%C3%A7%C3%B6kelmi%C5%9F%20karbonat%20minerallerinden%20olu%C5%9Fuyor
https://www.sabah.com.tr/turizm/2018/07/17/kelebekler-vadisi-muglanin-sakli-cenneti
https://www.turkcebilgi.com/van_g%C3%B6l%C3%BC
https://blog.obilet.com/turkiyenin-dogal-guzellikleri/#Gokpinar_Golu_Sivas
0 yorum:
Yorum Gönder