İğneli Vatoz
İğneli Vatoz; Rajiformes takımının Dasyatidae familyasından,
kuyruklarında bir ya da birkaç zehirli diken bulunan kıkırdaklıbalıkların ortak
adıdır. Vücutlarıdiske, uca doğru incelen esnek kuyrukları kamçıya benzer.
Kuyruk dikeni ya da dikenleri testere dişi gibi tırtıklıdır. Sıcak ve ılık
denizlerin yanı sıra bazı Güney Amerika ırmaklarında yaşayan bu balıklar dipte
avlanır. Başlıca besinlerini solucanlar, yumuşakçalar ve öbür omurgasız
hayvanlar oluşturur. Bazen istiridye tarlalarına dadanarak büyük zarara yol
açarlar. Savunma ve saldın işlevi gören dikenleri ahşap teknelere saplanacak
ölçüde güçlüdür. Son derece ağrı veren zehri karında açılan yaralarda öldürücü
olabilir.İğneli vatozların boyutları türden türe çok değişir. Atlas Okyanusunun
kuzeyinde yaşayan Dasyatis sabina türü yaklaşık 25 cm genişliğinde, Avustralya
kıyılarında yaşayan D. brevicaudata türünün bilinen en iri örnekleri yaklaşık 2
m genişliğinde ve 4 m uzunluğundadır. Bazı sınıflandırmalarda Urolophidae
familyasına yerleştirilen türler en çok 75 cm uzunluğa erişir. Görece kısa
kuyrukları ve iyi gelişmiş kuyruk yüzgeçleriyle ayırt edilen bu balıklar Atlas
Okyanusunun batısı ile Büyük Okyanusta yaşar.
Deniz analarının gözleri ve beyni yoktur. %95’i sudur. Ama Kutu Deniz anaları için durum biraz farklıdır. Diğer deniz analarından farkı, kutuya benzemesi ve her köşesinde 6’şar göz, toplam 24 tane gözü bulunmaktadır. Bu da Kutu Deniz anasına çok iyi bir görüş sağlamaktadır. Saniyede yaklaşık 150cm’lik bir hızla hareket edebilirler. Deniz analarının çoğunda, kendini savunacak kadar azda olsa zehir bulunmaktadır. Kutu Deniz analarında bu zehir yaklaşık 400 kat daha fazladır. 60 tane dokunaçı bulunması ve her bir dokunaçta 5 milyardan fazla zehirli kapsülü bulunmaktadır. Yetişkin bir insanı 5 dakika içinde, solunum sistemini durdurup, kalp kasılmalarına ve nefessiz bırakıp öldürebilir. Manevra kabiliyeti diğer bütün deniz analarına göre daha seri olup, istediği yöne hareket edebilmektedir. Avını tespit ettiği zaman duyargaları ile onu sarıp, kurbanın vücüduna nörotoksini enjekte etmektedir. Denizlerin yaban arısı olarakta bilinmektedirler. Ülkemiz sularında Ege ve Akdeniz bölgesinde azda olsa görüldüğü söylenmektedir.
Aslan Balığı
Son dönemde Akdeniz kıyılarında sıkça görülmeye
başlayan zehirli aslan balığının, kuytu yerlerde yaşadığı için, plajlarda bir
tehlike oluşturmadığı belirtildi. Yaygın olarak bilinen adı ‘ Aslan Balığı ’
olarak bilinen Lion fish sırt ve yanal yüzgeçleri ile
karakterize olmuştur.Her ne kadar Aslan balığı olarak bilinse de Akrep balığı
ve Hindi balığı olarak ta isimlendirilir. Pektoral(Göğüs) Yüzgeçlerinde bulunan
zehirli dikenlere sahiptir.Doğal yaşam alanları Hint- pasifik okyanusu ve kızıl
deniz de mercan resifleri olan avcı etçil bir balıktır. Her ne kadar doğal
yaşam alanları Hint-Pasifik okyanusu olsa da insan etkenleri sonucu P volitans
ve P. Miles türleri Atlas okyanusuna , amerikanın doğu sahillerine ve
Karainlere uzanan bir alanda habitlarının yayıldığı görülmüştür.Bu özelliği ile
bu bölgelerede işgalci bir türdür.Aslan balığının bilimsel adı Pterois volitans’dır.
Pterois yani aslan balıkları göz alıcı renkleri ve gösterişli yüzgeçleri ve
kırmızı ve esmer çizgileriyle tuzlu akvaryumcularının beslediği bir prestij
balığıdır. Bakımı uzmanlık isteyen aslan balığının yetişkin ergin bireyleri 35
– 38 cm uzunluğa ve 480 gram ağırlığa kadar
ulaşabilir.
Thorn Deniz Yıldızı
Thorn deniz yıldızı olarak bilinen bu omurgasızlar mercan
kayalıklarında sanki bir salgın gibi bir anda yayılabilirler.Diken diken
zehirli iğneler ile zenginleştirilmiş bir dişi bile yılda yaklaşık yüz milyon
yumurta bırakabilir.Thorn deniz yıldızları mercan kayalıklarında ürettiği
çeşitli enzimleri mercan dokusunu sıvılaştırmak için kullanma yolu ile
beslenir.Dikenli bitki anlamına gelen Thorn dikenli yapısından ötürü
gelmektedir.Dikenlerinde saponim zehiri muhafaza eder.Ancak bu zehri enjekte
edebilecek bir mekanizması yoktur.İnsanlarda saatlerce sürecek ağrılara ve
hemolotik etkilerden dolayı sürekli kanamaya neden olur.
Mavi Halkalı Ahtapot
Dünya'nın en zehirli hayvanlarındandır,zehri aynı anda 30 insanı ve 10.000 fareyi öldürebilir.Okyanusun derin sularında yaşarlar.Pasifik Okyanusu ve Hint Okyanusu'nda bolca rastlanır. Zehirleri bir insanı 2-3 dk içerisinde öldürür.Zehri olan tetrodotoxin siyanürden 10 bin defa daha zehirlidir.Bu zehrin bir panzehri yok ancak ölümden kurtulmak için kalp masajı ve süni tenefüs zehrin etkisini azaltır.Bazı kurbanlar 90 saatte ölebilir.Latince adı hapalacholaene lunulata'dır.Boyları sadece golf topu büyüklüğündedir.Bu ahtapot tehlike anında mavi halkalarını bir araba farı gibi yanıp söndürerek karşısındakileri uyarır. Zehirlenme belirtileri genelde ilk gebeleme,karıncalanma,uyuşukluk,böbrek yetmezliği ve nefes almada zorluktur.En son ise kurban felç geçirerek ölür.Mavi halkalı ahtapotlar 24-25 derece sıcaklıkta yaşarlar.Yengeç ve minik balıklar avlayarak yaşarlar.Dişi bir kerede 50-100 yumurta bırakır.
Trakonya
Balığı
Levrek familyasından
bir balıktır. Yüzgeçleri dikenlidir, bu dikenlerin içinde zehirli bir madde
vardır. Balık, düşmanlarına bu dikenli yüzgeçleriyle çarpar, dikenlerin battığı
yerde salgılanan zehirden dolayı, ağrı başlar. Trakonyanın çarptığı kimseler
yüksek ateşli bir hastalığa uğrarlar. Balık öldükten sonra da dikenleri aynı
etkiyi gösterir.
Trakonyanın vücudu
ufak, sert pullarla kaplıdır. Sırtı açık sarı üzerine kahverengi beneklidir.
Bizim sularımızda bulunanları, 20-25 santim boyundadır. Trakonya çoğunlukla
kumların arasına gizlenir; böylece, sığ yerlerde bile, denize girenleri
çarpabilir.
Rina Balığı
Köpekbalığı ailesinden olup, şeklen vatoza benzer. Sahillerin 60 metreden
200 metreye varan derinlerin kumlu, çamurlu diplerinde hareketsiz yatarak
avlanır. Boyları 150 santimetreye ulaşabilir. Çeşitli balıklar ve omurgasızlar
başlıca gıdasıdır. Kışları derinlerde geçirip yaz aylarında kıyılara, tatlı sulara ve
lagünlere yaklaşır.
Kamçı benzeri kuyruğu
yaralayıcı, dikenleri tehlikeli şekilde zehirlidir.
Taş Balığı
Taş balığı bilinen en zehirli ilk beş canlı
arasında yer alır. ve en zehirli balık olarak nitelendirilir. Özellikte
Pasifik ve Atlas okyanusu ve Kızıldeniz gibi tropikal sularda yaşanan taş
balığı sırtında bununan 13 zehirli dikeni ile ün salmış . Adındanda anlaşılacağı
gibi görüntüsü kayalar ve taşlar üzerinde kamüfle olmaya çok uygun olan bu
balık 48 saate kadar saklandığı yerde kıpırdamadan avlarının ona
yaklaşmasını bekleyebilir. Taşlar ve kayalar arasında kıpırdamadan uzun süre
kaldığı için insanların üzerine basması kaçınılmaz bir durum oluyor. Özellikle
Pasik okyanusunda taş balığına basma sonucu yaralanmalar sık şekilde
bilinmektedir. Sırt yüzgeçlerine temas edilmesi durumunda aşırı bir
yanma, ve ardından helç durumu gerçekleşir ve tedavi edilmediği
durumda ölüme neden olur. 5 ila 10 yıl arasında yaşayabilen taş balıkların
erişkinlerin boyları 30 cm ye kadar ulaşabilir.
Son dönemlerde Kızıldeniz üzerinden gelen balon balıklarının sularımızda sıkça görülmesi ile Kızıldenizden taş balıklarınında sularımıza geçmiş olabileceği tahmin edilmektedi ama henüz tespit edilen bir vaka olmamıştır.
Son dönemlerde Kızıldeniz üzerinden gelen balon balıklarının sularımızda sıkça görülmesi ile Kızıldenizden taş balıklarınında sularımıza geçmiş olabileceği tahmin edilmektedi ama henüz tespit edilen bir vaka olmamıştır.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yazan: Beyza Kaya
Kaynaklar; https://www.turkcebilgi.com/mavi_halkal%C4%B1_ahtapot, akkindhttp://www.nkfu.com/trakonya-baligi-ha-bilgi/,https://onedio.com/haber/herkesin-bilmesi-gereken-denizlerimizdeki-8-zehirli-balik-372444, https://www.balikavciligi.org/balik-avi.aspx?sa=432, https://www.youtube.com/watch?v=YkCRE_TuKr8
0 yorum:
Yorum Gönder