Drone, bir
uzaktan kumanda ya da yazılımsal yönetim ile kolayca yönlendirilebilen İnsansız
Hava Aracı'dır (İHA). Havadan görüntülemelerde helikopter gideri ve pilot
maliyeti olmadığı için prodüksiyon giderlerini yarı yarıya düşüren ve askeri
kontrol mekanizmalarını kolaylaştıran Drone, Türkiye genelinde birçok iş için
kullanılmaktadır.
Drone'lar
bunun yanında son zamanlarda yangın söndürmek amaçlı olarak da
kullanılmaktadır. Bu araçlar genellikle normal savaş uçakları için zor, kirli
ve tehlikeli görevlerde kullanılır.
Günümüzde
çok farklı şekil, ebat, konfigürasyon ve karakterde araçlar üretilmektedir.
İlk İHA'lar
Vietnam Savaşı sırasında gövdelerine yerleştirilen kameralar ile film ve resim
çeken uçaklardı. Bu uçaklar ya düz bir hat üzerinde veya dairesel
hareketlerle uçar, görüntüyü toplar, yakıtı
bitene kadar uçar sonra yere inerdi. İnişten sonra resimler analistler
tarafından çıkartılıp incelenirdi. Drone adı da verilen bu basit yapıdaki
araçlar sadece uzaktan kumanda ile uçabilen basit bir uçaktı. Yeni nesil radyo
frekanslarının kullanılmaya başlanması ile İHA'lar uzaktan kumanda ile çok daha
fazla kullanılmaya başlandı ve "uzaktan kumandalı araç" terimi
gelişti. Günümüzde birçok İHA hem uzaktan kumanda hem de bilgisayarlı otomasyon
yardımı ile uçmaktadır. Daha gelişmiş sürümleri hız ve uçuş yolunu sabitleyen,
yerleşik kontrol ve / veya rehberlik sistemlerinin yardımıyla düşük seviyeli
insan pilot görevlerinde uçabilir.
YAPISI ?
İnsansız hava araçları statüsüne alınan dronelar ağırlıklarına
göre İHA0, İHA1, İHA2 ve İHA3 olmak üzere 4 sınıfa ayrılmış. 500 gram ile 4
kilogram arasındaki araçlar İHA0 grubuna girerken 4 klogram ve 25 kilogram arasında
ağırlığa sahip olan araçlar İHA1, 25 kilogram ve 150 kilogram arasındakiler
İHA2 ve 150 kilogramın üzerindekiler (askeri
drone mu alacaksınız 150 kilogram ne?) İHA3 olarak
sınıflandırılmış. (aşağıdaki arkadaş mesela
sizin olsa İHA3 olacak ki kendisi gerçek insansız hava aracı)
GÖRÜNÜM ?
Çerçeve - kasa
Her drone
(başka bir deyiş ile, bir çeşit insansız hava aracı veya UAV - İHA) bir çerçeve
ile başlar. Bu çerçeve, İHA tasarımları içerisindeki 'en ağır parça' olma
konusunda batarya ile yarışmaktadır ama uçuş sırasında karşılaşacağı her etkiye
karşı dayanabilmesi gerekir.
Çerçeve
boyutları 100 milimetreden birkaç metre çapına kadar değişse de, genel olarak
300mm ile 800mm arasında olup, plastik veya karbon-fiberden üretilmiştir ve
dört, altı veya sekiz pervaneyi taşırlar. Çoğu çerçevede çift raf bulunur ve bu
şekilde çeşitli parçalar ve kameralar için yerleştirme alanları oluşturulur.
Pervaneler
Drone'unuzu mavi gökyüzüne salmak söz konusu olduğunda
pervaneler, ilginç bir şekilde çok da güvenli gözükmeyen ancak işlerini yapan
parçalar oluyorlar. Pervaneler genellikle plastikten üretiliyor ancak
karbon-fiber ve ahşap seçenekleri bulmak da mümkün. Bu parçalar, drone'ların
parçalanmaya en müsait bölümleri olduklarından dolayı çoğu kişi plastik
seçeneğini tercih ediyor. Pervanelerin boyutları 2.5cm ile 45cm arasında
değişirken, çoğu kişi 7.5cm ile 25cm arasındaki boyutları tercih ediyor.
Uçuş için çok sayıda pervane kullanmanın basit ancak en önemli noktalarından biri, zıt pervanelerin saat yönünde (CW) ve saat yönünün tersinde (CCW) dönmeleridir. Bu işlem olmadığı takdirde drone kendi etrafında döner ve yere çakılır. Bu yüzden de bazı pervane setleri 2xCW/2xCCW setleri şeklinde uçuşa hazır bir şekilde satılmakta.
Uçuş için çok sayıda pervane kullanmanın basit ancak en önemli noktalarından biri, zıt pervanelerin saat yönünde (CW) ve saat yönünün tersinde (CCW) dönmeleridir. Bu işlem olmadığı takdirde drone kendi etrafında döner ve yere çakılır. Bu yüzden de bazı pervane setleri 2xCW/2xCCW setleri şeklinde uçuşa hazır bir şekilde satılmakta.
Pervaneler,
basit ve ucuz olabilirler ancak değerlerini asla küçümsememek gerekiyor.
Drone'unuzu en gelişmiş, en pahalı bilgisayarlar ile kontrol ediyor
olabilirsiniz ama pervaneler kalitesiz ise, cihazdan düzgün bir verim almanız
pek mümkün olmaz. Pervanelerin dengeli olmaları da, kurulum aşamasının en
önemli noktalarından biri.
Kasa dışı motorlar
Bir seviyede bakıldığında, "çok pervaneli" drone'ların
nasıl çalıştığı oldukça açık bir şekilde gözüküyor: Motorlar pervaneleri
çeviriyor ve ortaya çıkan itiş gücü drone'un havada durmasını sağlıyor. Ancak
bahsi geçen motorlar göreceli olarak yeni bir tür ve bu motorlar, güç ile
oldukça düşük bir ağırlığı birleştiriyor.
Motorlar,
sabit bir dış kabuğun yerine, içerisinde dönen bir mile sahip olmaları ile
diğerlerinden ayrılıyor. Dış kabuk, bu mile bağlı ve elektrik kabloların ve
benzeri parçaların çevresinde yer alıyor.
Bu motorlar
20000 RPM'e kadar çıkan dönüşlere sahip ve türe göre değişebilen bir şekilde
yüzlerce watt elektrik enerjisi tüketebiliyorlar. Ancak buradaki en önemli
detay, bu motorların sunduğu muhteşem güç-ağırlık oranı oluyor.
Sadece iki
güç bağlantısı bulunan normal motorların aksine bu motorlar üç bağlantıya sahip
ve yüksek enerji kaynakları istemelerinin yanı sıra, hızlarını kontrol etmek
için karmaşık elektroniklere de ihtiyaç duyuyorlar.
ESC'ler (Electronic Speed Controller)
Motorlara elektrik dalgalarını gönderen cihaz "elektronik
hız kontrolcüsü" veya "ESC" olarak tanımlanmakta. Hemen her
şeyde olduğu gibi bu cihaz da hafif olmak üzere tasarlanmış durumda ancak
ESC'nin görevi, pilden motora giden elektrik gücünün akışını kontrol etmek. Her
drone, motor başına bir ESC'ye sahip.
Bu cihazların her yanından kablo çıkıyor gibi gözükse de, genellikle bir uçtaki üç kablo motora gidiyor, diğer uçtaki ikisi pile bağlanıyor ve üç kablolu başlık bağlantısı da İHA'nın merkez beynine bağlanıyor.
Bu cihazların her yanından kablo çıkıyor gibi gözükse de, genellikle bir uçtaki üç kablo motora gidiyor, diğer uçtaki ikisi pile bağlanıyor ve üç kablolu başlık bağlantısı da İHA'nın merkez beynine bağlanıyor.
Normalde
ESC'ler belirli bir en yüksek seviye elektrik akımına ayarlanıyor ve bu ayar,
200A seviyesine kadar çıkabiliyor. Ancak hobi sınıfı çoğu drone, genellikle 20A'nın
üstüne çıkma ihtiyacını duymuyor.
Uçuş kontrol panosu
"Merkez
beyin" veya "anakart" bütün sistemin çalışmasını sağlayan parça
olarak tanımlanabilir. Temel olarak bakıldığında bu anakartlar, özel hareket,
dönüş ve yer çekimi algılayıcılarına sahip olan küçük bilgisayarlar.
Dahili işlemci, algılayıcılardan sürekli olarak verileri alıyor
ve bu verileri ESC'lere göndererek, motorların hızlanmasını veya yavaşlamasını
sağlıyor.
Bütün işlem, kendini doğrulayan büyük bir çember üzerine kurulmuş durumda ve bu devre sayesinde drone'ların istenilen konuma (örneğin havada süzülme haline) gelene kadar neredeyse anında tepki vermeleri mümkün oluyor.
Bütün işlem, kendini doğrulayan büyük bir çember üzerine kurulmuş durumda ve bu devre sayesinde drone'ların istenilen konuma (örneğin havada süzülme haline) gelene kadar neredeyse anında tepki vermeleri mümkün oluyor.
İlginç olan
şey ise drone'ların çalışmasını sağlayan işlemcilerin büyük bir kısmının,
"Arduino" DIY panolarında bulunan ucuz 8-bit mikro-kumandalardan
oluşuyor olması. Ancak bu işlemciler, algılayıcıları ve hızlandırıcıları
kontrol etmeye yeterli yeteneğe sahipler.
KAYNAKÇA
YAZAN VE DÜZENLEYEN :
AYŞE NAZ AKBAŞ
0 yorum:
Yorum Gönder